| *** Açıklamalar için lütfen tıklayınız! Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz. Türkçe okunuşlarda... ' : kesik ses ā : uzun "a" sesi verir. ū : uzun "u" sesi verir. ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir. ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir. ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir. ḣ : Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir. ṧ : Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir. H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir. S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir. ḳ : Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir. ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir. T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir. Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir. D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir. |
Arapça Okunuş | Türkçe Okunuş | Kelime Meali | Kökü |
وَالْمُطَلَّقَاتُ | velmuTalleḳātu | boşanmış kadınlar | |
يَتَرَبَّصْنَ | yeterabbeSne | gözetlerler | |
بِأَنْفُسِهِنَّ | bienfusihinne | kendilerini | |
ثَلَاثَةَ | ṧelāṧete | üç | |
قُرُوءٍ | ḳurū'in | kur’ (üç adet veya üç temizlik süresi) | |
وَلَا | ve lā | | |
يَحِلُّ | yeHillu | helal olmaz | |
لَهُنَّ | lehunne | kendilerine | |
أَنْ | en | | |
يَكْتُمْنَ | yektumne | gizlemeleri | |
مَا | mā | | |
خَلَقَ | ḣaleḳa | yarattığını | |
اللَّهُ | llahu | Allah’ın | |
فِي | fī | -nde | |
أَرْحَامِهِنَّ | erHāmihinne | kendi rahimleri- | |
إِنْ | in | eğer | |
كُنَّ | kunne | idiyseler | |
يُؤْمِنَّ | yu'minne | inanıyor | |
بِاللَّهِ | billahi | Allah’a | |
وَالْيَوْمِ | velyevmi | ve gününe | |
الْاخِرِ | l-āḣiri | ahiret | |
وَبُعُولَتُهُنَّ | ve buǔletuhunne | kocaları | |
أَحَقُّ | eHaḳḳu | hak sahibidirler | |
بِرَدِّهِنَّ | biraddihinne | onları geri almağa | |
فِي | fī | | |
ذَٰلِكَ | ƶālike | bu arada | |
إِنْ | in | eğer | |
أَرَادُوا | erādū | isterlerse | |
إِصْلَاحًا | iSlāHen | barışmak | |
وَلَهُنَّ | velehunne | (kadınların) vardır | |
مِثْلُ | miṧlu | gibi | |
الَّذِي | lleƶī | | |
عَلَيْهِنَّ | ǎleyhinne | (erkeklerin) kendileri üzerindeki | |
بِالْمَعْرُوفِ | bil-meǎ’rūfi | (örfe uygun) hakları | |
وَلِلرِّجَالِ | velirricāli | erkeklerin (hakları) | |
عَلَيْهِنَّ | ǎleyhinne | onlar (kadınlar) üzerinde | |
دَرَجَةٌ | deracetun | bir derece fazladır | |
وَاللَّهُ | vallahu | Allah | |
عَزِيزٌ | ǎzīzun | azizdir | |
حَكِيمٌ | Hakīmun | hakimdir | |
| | Ayet Meali |
Vel mutallakâtu yeterabbasne bi enfusihinne selâsete kurûin, ve lâ yahıllu lehunne en yektumne mâ halakallâhu fî erhâmihinne in kunne yu’minne billâhi vel yevmil âhır(âhıri), ve buûletuhunne ehakku bi reddihinne fî zâlike in erâdû ıslâhâ(ıslâhan), ve lehunne mislullezî aleyhinne bil ma’rûf(ma’rûfi), ve lir ricâli aleyhinne dereceh(derecetun), vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).
Elmalı Hamdi Yazır Boşanan kadınlar, kendi kendilerine üç adet süresi beklerler ve Allah´ın rahimlerinde yarattığını gizlemeleri, kendilerine helâl olmaz. Eğer Allah´a ve ahiret gününe inanıyorlarsa gizlemezler. Kocaları da, barışmak istedikleri takdirde o süre içersinde onları geri almaya daha layıktırlar. O kadınların, üzerlerindeki meşru hak gibi, kendilerinin de hakları vardır. Yalnız erkekler için, onların üzerinde bir derece vardır. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Diyanet Boşanmış kadınlar, kendi başlarına (evlenmeden) üç ay hali (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. Eğer onlar Allah´a ve ahiret gününe gerçekten inanmışlarsa, rahimlerinde Allah´ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helâl olmaz. Eğer kocalar barışmak isterlerse, bu durumda boşadıkları kadınları geri almaya daha fazla hak sahibidirler. Kadınların da ödevlerine denk belli hakları vardır. Ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptirler. Allah azîzdir, hakîmdir. Ahmed Hulusi Boşanmış kadınlar üç aybaşı süresi hamile olup olmadıklarını anlamak için evlenmeyip bekleyeceklerdir. Hakikatleri olan Allâh`a ve gelecekte yaşanacak sürece iman ediyorlarsa, Allâh`ın rahimlerinde yarattığını gizlemeye hakları yoktur. Kocaları da bu süre zarfında barışmak isterse, başkalarından daha önceliklidir. Karıların kocaları üzerindeki hakkı gibi kocaların da karıları üzerinde hakkı vardır. Ancak kocaların hakkı bir derece daha ileridir (erkekten kadına akış olduğu için). Allâh Aziyz`dir, Hakiym`dir. Yaşar Nuri Öztürk Boşanmış kadınlar kendi başlarına üç âdet ve temizlenme süresi beklerler. Eğer Allah´a ve âhıret gününe inanmakta iseler, Allah´ın onların rahimlerinde yarattığını saklamaları kendilerine helal olmaz. Kocaları, bu süre içinde herhangi bir şekilde barışmak isterlerse eşlerini geri almaya herkesten daha çok hak sahibidirler. Kadınların, örfe uygun biçimde, sorumluluklarına benzer hakları da vardır. Erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. Allah Azîz´dir, Hakîm´dir. Muhammed Esed Boşanmış kadınlar, evlenmeksizin üç ay hali boyunca bekleyeceklerdir: Çünkü eğer Allah´a ve Ahiret Günü´ne inanıyorlarsa, Allah´ın rahmetinden yarattıklarını gizlemeleri meşru değildir. Ve bu süre zarfında barışmak isterlerse, kocalarının onları kabul etmeye öncelikle hakları vardır; ama adalet ölçülerine göre, kadınların (kocaları üzerindeki) hakları, (kocaların) onlar üzerindeki haklarına eşittir, ancak erkekler (bu konuda) onlar üzerinde öncelik sahibidirler. Ve Allah kudret ve hikmet sahibidir. Edip Yüksel Boşanan kadınlar kendi kendilerine üç aybaşı beklemeli. ALLAH’a ve ahiret gününü onaylıyorlarsa ALLAH’ın rahimlerinde yarattığını gizlemeleri uygun olmaz. Bu durumda kocaları barışmak isterlerse onları geri almaya daha fazla hak sahibidirler. Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde eşit hakları vardır. (Gebelik durumunda) Erkeklerin onların üzerinde bir derecesi vardır. ALLAH Güçlüdür, Bilgedir.* Mustafa İslamoğlu Boşanmış hanımlar, üç temizlenme süresince kendilerini gözetlerler. Zira eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa Allah’ın rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helal değildir. Bu süre zarfında barışmak isterlerse, bu durumda kocaları onları almak hakkında önceliğe sahiptirler. Meşru olmak kaydıyla erkeklerin kadınlar üzerinde nasıl hakları varsa, kadınların da erkek üzerinde benzer hakları vardır, ne ki erkeklerin o kadınlar üzerinde öncelik hakkı vardır. Allah her işinde mükemmeldir, her hükmünde tam isabet edendir. Hakkı Yılmaz Boşanmış kadınlar da, kendi kendilerine üç âdet dönemi süresi beklerler. Eğer Allah’a ve âhiret gününe inanıyorlarsa Allah’ın rahimlerinde oluşturduğunu gizlemeleri, kendilerine helâl olmaz. Ve onların kocaları, barışmak isterlerse o süre içersinde onları geri almaya daha çok hak sahibidirler. Ve onların zararlarına olanlar gibi, örfe uygun/herkesçe kabul gören bir şekilde kendi yararlarına olanlar da vardır. Erkekler için de, onların üzerinde bir derece vardır. Ve Allah, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandır, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapandır. |
|
|
|